Hukuki İncelemeler ve Yayınlar
Avrupa Birliği'nin FATF İle İlişkisi, İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı (AML-CTF), MONEYVAL Üyeleri ve İşleyişi Hakkında Bilgi
1980’li yılların sonlarından itibaren dünya genelinde kara para aklamanın önlenmesine yönelik düzenlemeler yapıldığı gözlemlenmektedir. Başta uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirler olmak üzere yasa dışı yollarla elde edilen gelirlerin dolaşıma girmesinin engellenmesi yani kara para aklama faaliyetinin engellenmesi adına yalnızca ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde de tedbirler alınmıştır. İlk olarak G-7 ülkeleri 1989 yılında kara para aklama ile mücadele amacıyla Mali Eylem Görev Gücü’nü (Financial Action Task Force, FATF) kurmuş ardından Avrupa Birliği de (AB) bu süreçte FATF’nin tavsiye kararlarına paralel olarak ilki 1991 yılında ve sonuncusu 2018 yılında yürürlüğe girmiş olan beş adet AML (Anti Money Laundring, Kara Para Aklamanın Önlenmesi) direktifini kabul etmiştir. Bu çalışmanın ilk bölümünde Avrupa Birliğinin kara para aklamanın engellenmesi ve terörün finansmanı ile mücadeleye (Counter-Terrorism Financement) ilişkin mevzuatı incelenecek ve gerekli yerlerde bu mevzuatların FATF’nin tavsiye kararları ile olan ilişkisine değinilmiştir. İkinci bölümünde ise Avrupa Komisyonunun gözlemleyici kurulu olan Moneyval’a ilişkin bilgi verilmiştir.
Anonim ve Limited Şirketlerde Azınlık Hakları
Anonim ve limited şirketler çoğunluk ilkesinin geçerli olduğu ortaklık tipleridir. Bu noktada çoğunluğun, elindeki gücü kullanarak şirketi yalnızca kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmasını engellemek gerekmektedir. Kanun koyucu da bu amaçla şirketlerdeki azınlık hisselere sahip paydaşları korumak adına onlara kimi noktalarda yönetime katılma hakkı tanımıştır. Bu sayede şirket içi çıkar çatışmalarının önlenmesi ve şirket yönetiminde söz sahibi olan ve olmayan pay sahipleri arasında denge kurulmaya çalışılmıştır.
Azınlık haklarından TTK’da (Türk Ticaret Kanunu) “anonim şirket” başlıklı dördüncü kısımda bahsedilmiş olsa da; gerek limited şirketlerin düzenlendiği bölümlerde anonim şirket hükümlerine yapılan atıflardan, gerekse limited şirketlere ilişkin hükümlerin yorumlanması ile varılan sonuçlardan, anonim şirketlerde var olan bazı azınlık haklarının limited şirketlerdeki azınlık pay sahiplerine de tanındığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu çalışmada anonim şirketlere ilişkin azınlık haklarından bahsedilmiş olup söz konusu azınlık haklarının limited şirketler için de uygulanabileceği yerlerde gerekli açıklamalar yapılmştır.
Taşınmaz Malikinin Sorumluluğu
Mülkiyet hakkı hak sahibine en geniş yetkileri tanıyan hak olmakla birlikte söz konusu hakkın bir takım hukuki sınırlamaları da bulunmaktadır. Bu sınırlamalardan bazıları komşuluk ilişkilerine dair olup mülkiyet hakkı sahibi, bu hakkı kullanırken mülkiyet hakkının sınırlarını aşarak komşularını olumsuz şekilde etkilememe, diğer bir ifadeyle taşkın davranışta bulunmama yükümlülüğü altında bulunmaktadır. İşte malikin komşuluk ilişkilerinden kaynaklanan bu yükümlülüğünü ihlal ederek komşularına zarar vermesi halini düzenlemek adına kanun koyucu “Taşınmaz malikinin sorumluluğu” kenar başlıklı Türk Medeni Kanunu (TMK) madde (m.) 730’u getirmiştir.
Çalışmamızda bu sorumluluk hali gerekli yerlerde mülkiyet hakkının kısıtlamalarından da bahsedilerek detaylı bir biçimde incelenecek ve nihayet “Yapı malikinin sorumluluğu” kenar başlıklı Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 69 ile karşılaştırılarak benzer ve farklı yönleri ifade edilmiştir.
E Spor Kulüplerinin Kuruluşu ve İşleyişi
Çalışmamızda, “E-Spor Kulübü” kurulması için yapılması gerekenler ve işlemlerin nasıl yapılacağı, sporcular ile imzalanacak sözleşmeler, kulüplerin organizasyon yapısı ve kulübün tescil işlemlerine yönelik bilgi verilmektedir.
TBK m. 346 Kapsamında Kira Sözleşmesinin Kiracı Aleyhine Düzenlenme Yasağı
Çalışmada, Türk Borçlar Kanunu'nun 346. maddesi incelenmiş ve konuya ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Yakup ERGİNCAN ve Ümit YAYLA'nın “2008 Finansal Krizi Sonrasında AB ve ABD’de Önemli Düzenlemeler ve Yeni Türk Sermaye Piyasası Kanunu’na Etkileri” adlı Makalesinin İncelemesi
Çalışmada Türk Sermaye Piyasası Kanunu'nundaki değişikliklerin daha kapsamlı anlaşılabilmesi adına Yakup ERGİNCAN ve Ümit YAYLA'nın adı geçen makalesi incelenmektedir.